Beynimiz kalbimizin üzerindedir , muhabbetimize akıl katalım diye .
Ağzımız gözlerimizin ve kulaklarımızın altındadır, iyi görüp dinledikten sonra konuşalımdiye.
Gözlerimiz ve kulaklarımız iki, ağzımız bir tanedir ;dikkatle bakıp fark edelim ;çok dinleyip az konuşalım diye.
Dilimizin kemiği yoktur , icabında geri adım atıp özür dileyelim diye.
Dişlerimiz dışarıda değil ağız ambalajının içindedir;kırıp dağıttıklarımız anlaşılmasın diye.
Ayaklarımızın üzerinde duruyoruz , gelmeyene gidelim diye.
Beş parmağın beşi bir değil , farklılığa müsamahalı olalım diye.
Vücudumuz deriyle kaplanarak birçok çirkinlik örtülmüş,insanların ayıp ve kusurlarını örtelim diye.
İki yanımızda iki kol var , sevdiklerimize sımsıkı sarılalım diye.
Kalbimiz devamlı kan pompalıyor,kalbimizden başka başka kalplere sevgi pompalayalım diye.vücudumuzun neredeyse her yeri esnek , başkalarına esnek davranalım diye.
Avucumuzu serbest bıraktığımızda şehadet parmağımız hafif yukarı kalkıyor, kelime-i şehadeti çok söyleyip son nefeste de unutmayalım diye...
alıntıdır...